5 Mart 2025 13:38

"Kuş gribi Antarktika'nın geleceğini etkiliyor"

Son yıllarda geniş coğrafyalara yayılmaya başlayan, Avrupa ve Kuzey Amerika'da birçok yeni vakanın görüldüğü kuş gribinin Antarktika'ya kadar ulaştığı görülüyor.

"Kuş gribi Antarktika'nın geleceğini etkiliyor"

Fotoğraf: Pixabay

Türkiye bilim heyeti, Antarktika'nın flora ve faunasının korunması için insan kaynaklı kirleticiler ve kıtada görülen kuş gribi konularında çalışmalar yaptı.

Cumhurbaşkanlığı himayelerinde, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı uhdesinde ve TÜBİTAK MAM Kutup Araştırmaları Enstitüsü koordinasyonunda düzenlenen 9. Ulusal Antarktika Bilim Seferi devam ediyor.

Antarktika, dünyanın en izole ve korunmuş bölgelerinden biri olarak bilinse de son yıllarda insan faaliyetlerinin etkisinin bu kıtada da hissedilmeye başlandığı gözleniyor. Özellikle denizcilik ve turizm faaliyetleri, bölgeye gelen plastik atıkların ve diğer kirleticilerin önemli bir kaynağını oluşturuyor.

Plastik parçacıklar deniz yaşamını tehdit ederken, bu kirlilik aynı zamanda bölgedeki ekosistemi bozan bir faktör haline gelebiliyor. İnsan kaynaklı kirleticiler, okyanus akıntılarıyla Antarktika'ya kadar ulaşarak bu bölgedeki besin zincirine sızarken, yerel türler üzerinde olumsuz etkiler yaratıyor.

Araştırmacılar Antarktika'daki kuş gribi vakalarını yakından takip ediyor

Son yıllarda geniş coğrafyalara yayılmaya başlayan, Avrupa ve Kuzey Amerika'da birçok yeni vakanın görüldüğü kuş gribinin Antarktika'ya kadar ulaştığı görülüyor.

Önceki yıl yapılan araştırmalar, Antarktika'daki penguen kolonilerinin kuş gribi nedeniyle ciddi tehdit altına girdiğini ve bölgedeki biyolojik çeşitliliği etkileyebileceğini ortaya koymuştu.

Kuş gribinin Antarktika'ya ulaşması ve gezegenin en uzak köşelerinde bile baş göstermesi bölgede çalışma yapan bilim insanlarını da tedirgin ediyor. Birçok bilim insanı kuş gribi görülen bölgelerde çalışmalarını kısıtlandırmak zorunda kalırken, kıtanın geleceği hakkında da endişeler taşıyor.

Dünya Sağlık Örgütü ve Dünya Hayvan Sağlığı Örgütü, bölgedeki kuş gribi vakalarının insan sağlığına potansiyel etkilerini de göz önünde bulundurarak, uzmanları ve yerel araştırma merkezlerini tedbir almaya çağırıyor.

Antarktika'da bilimsel faaliyetler yürüten ülkeler, bölgedeki kuş gribi vakalarının artışını takip ediyor. 9. Ulusal Antarktika Bilim Seferi'ne katılan Türk bilim heyeti de özellikle canlılar ve canlı yaşamında yer alan insan kaynaklı kirleticilerin izini sürerek son yıllarda Beyaz Kıta'da sayısı artan kuş gribi vakalarını inceledi.

Kıtada önlemler alarak çalışmalarını yürüten ve canlılarla yakın temas içinde çalışan ekip, sahada maske, eldiven, gözlük ve koruyucu elbise kullandı.

"Deniz çöpleri doğa için büyük tehdit"

Konuya ilişkin AA muhabirine açıklamalarda bulunan 9. Ulusal Antarktika Bilim Seferi Lider Yardımcısı Dr. Atilla Yılmaz, Dismal Adası'nda yaklaşık 3 yıldır bölgedeki ada ve adacıkların etrafında deniz çöpü gözlemleri yaptıklarını belirterek, her yıl kayda değer miktarda çöp topladıklarını söyledi.

Yılmaz, "Dünyanın öbür ucunda ve 67. güney enleminde olmamıza rağmen kara üzerinde futbol topu bile bulduk. Ayrıca da büyük bir şamandıra bulduk. Topladığımız deniz çöplerinin büyük kısmını genellikle denizcilik ekipmanları oluşturuyor. Muhtemelen bunlar buraya gelen balıkçı ya da turist gemilerinden koparak uzaklaşıyor ve buralarda birikiyor." dedi.

Atilla Yılmaz, karadan oldukça uzak bir ada üzerinde ve "açık deniz" denilebilecek bir yerde bulunduklarını, buna rağmen bu atıkları görmenin şaşırtıcı olduğunu söyledi.

Bu çöplerin dünyanın başka bölgelerinden deniz akıntıları yoluyla da taşınabildiğini dile getiren Yılmaz, "Ayrıca gözlem yaptığımız adalarda birçok kuş türü, penguen ve fok türünü de görüyoruz. Aynı yerde olduklarını düşündüğümüzde bu durumun zamanla olumsuz etkileri olacaktır. Doğa için de büyük tehdit." diye konuştu. 


"Hem kendimizi hem de doğal yaşamı korumak için önlemlerimizi alıyoruz"

Atilla Yılmaz, 2024'te de kuş gribi vakaları olduğunu ancak bu yıl vakaların güney bölgelere kadar yayıldığını belirterek, şu değerlendirmelerde bulundu:

"Bu yıl hem kendimizi hem de doğal yaşamı korumak için önlemlerimizi alıyoruz. Bu amaçla sağlık, emniyet ve eğitim çalışma grubumuzun faaliyetleri dahilinde bir protokol hazırladık. Bu protokolde sefer sırasında kuş gribi vakaları gözlendiğinde nasıl hareket edeceğimiz ve hangi yaptırımları yapacağımız ya da araştırmacıların sahada çalışırken hangi önlemleri alacağı gibi konularla ilgili bilgiler yer alıyor."

Yılmaz, yanlarında getirdikleri hızlı test kitleri sayesinde Türk Bilimsel Araştırma Kampı'nın bulunduğu Horseshoe Adası'nda kuş gribi vakalarını tespit ettiklerini kaydederek, bu nedenle bölgedeki çalışmaları kısıtladıklarını ancak diğer bölgelerde görülen kitlesel ölümlere burada rastlanılmadığını anlattı.

Antarktika'nın geleceğindeki en büyük problemlerden birinin "küresel iklim değişikliği" olduğunu vurgulayan Yılmaz, şu ifadeleri kullandı:

"Her yıl buradan büyük buz kitleleri ayrılıyor ve yaşam koşulları değişiyor. Bu da canlıları zor durumda bırakıyor. Buraya gelen insan kaynaklı etkiler günden güne artıyor. Bilimsel faaliyetlerin payı çok düşük, zaten bilinçli bir kitle geliyor. Balıkçılık ve turizm faaliyetleri Antarktika'daki insan varlığında büyük paya sahip. Yıllık katıldığımız Antarktika Anlaşması danışma toplantılarında kıtaya dair kararlar alınıyor. Bu konular da masaya yatırılıyor. Bütün bu saydığım faaliyetlerin ve risklerin daha sürdürülebilir bir şekilde yönetilmesi konusunda adımlar atılıyor. Eminim ki anlaşmaya taraf ülkeler, toplantılarda bu konuları da masaya yatırıp önemli kararlar alıp düzenlemeler oluşturacaktır."

"Kıtanın tamamen ziyarete kapatılması şimdilik söz konusu değil"

Atilla Yılmaz, Antarktika'nın tamamıyla kapanmasının şu an için söz konusu olmadığını dile getirerek, sözlerini şöyle tamamladı:

"Gerçekten kıtanın genelini ilgilendiren bir risk söz konusu olursa kapanabilir. Antarktika üzerinde kuş gribi vakası görülen noktalar zaten lokal olarak ziyarete kapatılıyor. Bundan bilimsel faaliyetler de etkileniyor. 
Geçtiğimiz sene Arjantin'in Primavera Üssü'nün etrafında yoğun şekilde kuş gribi vakaları tespit edildiğinde bilimsel çalışmalar da sonlandırılmıştı. Dolayısıyla bölgesel olarak kapanmalar söz konusu olabilir ancak kıtanın genelini tamamen ziyarete kapatmak söz konusu değil."

"Adadaki kuş gribi kuşların popülasyonlarını da etkileyebilir"

Sefere Avustralya'dan katılan kuş gözlemcisi Simon Gorta da kuş gözlemleri yapmak, olası kuş gribi vakalarını test etmek ve araştırmak için burada olduğunu belirterek, bu hastalığın sadece kuşları değil, fok gibi deniz memelilerini de etkilediğini söyledi.

Kuşların göç yollarındaki popülasyonlarının da bu vakalardan etkilenebileceğini dile getiren Gorta, şu anda bu konuda çok sayıda araştırma yapıldığını bildirdi.

Gorta, Türk bilim ekibiyle Dismal Adası'nda çöp gözlemi yaptıklarını vurgulayarak, "Adada çöpler, futbol topu, plastik parçalar gördük. Bunları dünyanın bu kadar izole ve temiz yerinde görmek üzücü. Bu çöplerin nereden geldiğini bulmak çok mümkün değil." şeklinde konuştu.

"Kirlilik penguen ve fokların toplu ölümlerine yol açabilir"

Sefer katılımcısı Dr. Buse Tuğba Zaman da kirliliğin boyutuna dikkati çekerek, "Okyanus akıntılarıyla ortaya çıkan kirlilik buradaki canlıların hayatını ciddi anlamda etkiliyor. Bu kirlilik, gemi ya da sanayi atıklarıyla denizlere ve okyanuslara karışarak ve zamanla birikerek yüksek derişimlere ve konsantrasyonlara ulaşıyor. Bunlar da özellikle denizde bulunan mikroorganizmalar ve deniz canlıları için besin kaynakları yoluyla bunların alınması ve vücutlarında birikmesi anlamı taşıyor." ifadelerine yer verdi.

Zaman, adadaki penguen ve fokların denizdeki canlılardan beslendikleri için vücutlarında zararlı kirleticilerin bulunabildiğini kaydederek, "Bunların vücutta birikmesi nesilleri tehlikeye sokuyor ve toplu ölümlere varabilecek sorunların başlangıcı olabiliyor." açıklamasında bulundu.

Kirliliğin kaynağının tespitinin önemine işaret eden Zaman, önleyici ve koruyucu tedbirler alınması gerektiğini vurguladı.

Zaman, bölgedeki kuş gribi vakalarının tespiti amacıyla hayvan dışkılarını incelediklerini belirterek, çalışmalarını koruyucu kıyafetlerle tamamen izole olarak gerçekleştirdiğini, steril ve kapalı kaplarda numuneleri sakladıklarını söyledi.

"Elbise, koruyucu ve gözlük gibi önlemler alıyoruz"

İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi Sualtı ve Hiperbarik Tıp Ana Bilim dalından Dr. Hazal Doğaner de katılımcıların sağlık muayenelerini yapmak ve sahada çalışmaları sırasında oluşabilecek acil durumlara karşı tıbbi müdahalede bulunmak amacıyla seferde bulunduğunu ifade etti.

Doğaner, özellikle kuş gribi vakalarını incelerken katılımcılara N95 maske, eldiven, koruyucu elbise ve gözlük kullanımını zorunlu kıldıklarını ve bu süreçte bölgedeki canlıların da sağlığını gözetmek amacıyla sürekli bilgilendirme yaptıklarını anlattı. (AA)

EVRENSEL'İNMANŞETİ

Peşkeşe ‘dur’ de!

Peşkeşe ‘dur’ de!

Çayırhan Termik Santralinin özelleştirilmesi için alınan ve genelde mal değerinin yüzde 10 düzeyinde belirlenen geçici teminat bedeli 250 milyon TL oldu. Bu bedel madenin sadece 3.5 günlük kazancına denk geliyor. Satışa karşı direnişi sürdüren madenciler, ‘Yağmayı durduralım’ çağrısı yaptı.

BİRİNCİSAYFA
SEFERSELVİ
DİSK-AR’ın araştırmasına göre sadece iki aylık enflasyon nedeniyle işçilerin, memurların ve emeklilerin cebinden en az 101 milyar lira çalındı.

Evrensel'i Takip Et